Aort Anevrizma Tedavisi; Aort damarının daralması veya genişlemesi durumunda mutlaka hastaların gerekli olan önlemlerin alınması gerekmektedir. Aort vücudumuzun en büyük damarı olarak bilinir. Bu damarın belirti vermeden genişlemesi sonucunda aort anevrizması oluşur.
Yani patlamaya hazır olan bombadan pek bir farkı yoktur. Oldukça tehlikeli ve yaşamı olumsuz yönde etkileyebilecek duruma gelir.
Gerçekleştirilecek olan tanı ve yöntemlerin çok büyük önem taşıdığını unutmamak gerekir. Aort denen atardamar, aslında kanı dağıtmaya yardımcı olan ana damardır.
Oldukça riskli olan bu hastalık için uzman hekimleri tarafından aort anevrizma tedavisi gerçekleştirilmesi gerekir. Aort denince akla kalpten çıkması ve sonrasında vücuda dağılmasını sağlayarak, pompalanması gelir.
Aort kalpten çıkar ve çapı yaklaşık olarak 2,5 cm’dir. Genişlemekte olan damarların miktarı paralel şeklinde gerçekleştirilir ve anevrizma riskini arttırmış olur.
Küçük ve ağrıya sebep olan anevrizmaların dikkatli bir şekilde gözlem ve tedavisi yapılmalıdır. Büyümekte olan ve komplikasyonlar göstermeye başlaması durumunda mutlaka aort anevrizma tedavisi, gerçekleşmesi gerekir.
Bunun için tedavide bazı ilaçlara ve cerrahi uygulamalara başvurmak gerekiyor. Hastanın durumu göz önünde bulundurulur ve iki farklı şekilde tedavi gerçekleştirilir.
Tedavi, uzman hekim tarafından hangisinin uygun olduğuna karar verilir. Bazen cerrahi işlem yapıldıktan sonra ilaç kullanılabilir. Bazen ise cerrahi işleme gerek kalmadan sadece ilaç tedavisi yapılır. İlaçlar sayesinde anevrizmaların patlama riskinin önüne geçilir ya da büyük ise bu risk azaltılmış olur.
Günümüz şartlarında yapılan aort anevrizma tedavi, için iki farklı yöntem vardır. Bu yöntem, hastanın sağlık durumu göz önünde bulundurulması sonucunda gerçekleştirilmiş olur.
Açık cerrahi ve damar içinden yapılan müdahale ile gerçekleştirilmiş olur. Yöntemler ile birlikte çok büyük cerrahi kesilerin olmadığı ve derin anesteziye gerek kalmadan yapılır.
Bazı durumlarda gerçekleştirilmiş olan bu tedavi ile lokal anestezi yapılabilir. Açık cerrahi de ise hafta yaklaşık olarak 7 gün boyunca hastanede tutulur. Hastada meydana gelen kan kaybı için de ¾lük kan verilmiş olur.
Operasyon oldukça ciddi bir planlama gerektiren bir işlemdir. Yapılan diğer cerrahi uygulamalar gibi burada da birtakım riskler mevcuttur. Günümüz şartlarında gerçekleştirilen aort anevrizma tedavisi, için genelde kapalı yöntem tercih edilmiş olur.
Kapalı yöntem sayesinde enfeksiyon riski veya kanamanın gerçekleşmesi minimum değerdedir. Yapılan cerrahi operasyon sonrasında hasta kısa süre içinde taburcu edilmiş olur.
65-75 yaş aralığındaki hastalarımızın, özellikle sigara içmesi durumunda görülme oranı yüksektir. Erken tanı için mutlaka ultrason tekniği ile görüntülemesi yapılması gerekir.
Yapılan incelemeler sonucunda uzman hekimlerimiz tarafından tedavi yöntemlerine karar verilir. Erken tarama ile birlikte küçük olan anevrizmaların da takibi gerçekleştirilmiş olur. 3 cm ve daha az boyuta sahipse ve hastayı rahatsız etmiyorsa sadece takibe alınır ve 5-10 yıl içinde muayene gerçekleştirilir.
Fakat çapının 3 cm ve üzeri olması ile birlikte hasta yılda bir kere ultrason taramasından geçmesi gerekiyor. 5 cm’e ulaşmakta olan anevrizmaların ise uzman hekim tarafından aort anevrizma tedavi, yapılması gerekir. Hatta bu durum cerrahi uygulama gerektirebilir.
Karın bölgesinde gelişmekte olan aort anevrizmasının başlaması durumunda belirti vermez. İlk dönemlerde hastaların kendinde belirti görmesi mümkün değildir. Belirti vermeyen bu hastalığın erken evrede teşhisi konulamaz. Fakat hastalık ilerledikçe ve zamanla bu durumun belirti göstermesi ve farklı boyutlara taşınması mümkündür.
Anevrizmanın boyutunda meydana gelen artış nedeni ise çevre dokuya ve organlara baskı yapmaya başlar. Bu yüzden hasta kendindeki anormalliği fark eder ve bu şikayetler üzerine bizlere başvurur. Daha sonra sağlık tarama gerçekleştirilir ve uygun olan aort anevrizma tedavisi, başlatılmış olur.
Yaş ilerledikçe aort anevrizmasının oluşumunda artış görülmeye de başlar. Bunun sebebi ise damarların duvar yapısında meydana gelen değişkenliktir. Yaşın ilerlemesinden kaynaklı olarak damar duvar yapısı da değişmektedir. Elastik yapısını kaybetmesi sonucunda damar duvarındaki basıncın dayanıklılığında da azalmalar görülmektedir.
Genel olarak bakıldığında aort anevrizma tedavi, için cerrahi operasyonlarda hastanın kaybedilmesinin %6 oranında olduğunu söyleyebilir. Buradaki anevrizma için acil girişim gerektirmiş olan durumların %25-75 oranındadır.
Yani endovasküler tedavisi için uluslararası tıpta hastanın kaybedilme oranı %1’e tekabül eder. Hastanemizde gerçekleştirilmiş olan tedaviler sonucunda hastalarımızı kaybettiğimiz bir güne denk gelmedik.
Yüksek tansiyona bağlı olarak dejenerasyonların oluşması, damar duvarında meydana gelen zayıflık ve oluşmakta olan genetik bozukluklar, sigara, alkol gibi durumlarda, hastalığın tetiklendiği zamanlardır.
Ayrıca yaş ilerledikçe bu durumun artış gösterdiğini de görebiliriz. Kişinin elinde olmayan sebeplerden kaynaklı olarak gelişmekte olan hastalık türüdür. Daha ciddi sorunların meydana gelmemesi için mutlaka uzman hekim tarafından aort anevrizma tedavisi, gerçekleştirilmiş olması gerekir.
Özellikle 65-75 yaş aralığında olan bireylerin ve sigara kullananların risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Hastanemize başvuran hastalarımızın yaş aralığının bu yönde olduğunu söylemekte mümkündür. Ayrıca şeker hastaları, damar sertliğine bağlı olarak felç geçiren bireyler, kalp rahatsızlığı olanlarda risk altındadır.
Hastalığın teşhisi ve tedavisi hakkında kesin fiyat bilgisine rastlamak mümkün değildir. Çünkü yapılan incelemeler sonucunda aort anevrizma tedavisi, uygulanmaya başlanır. Bu sonuçlardan sonra tedavi yöntemine karar verilir ve sonrasında fiyat belirlenmiş olur.
Fakat aort anevrizma tedavisi hakkında bilgi alabilmek adına hastanemiz ile iletişime geçebilirsiniz. Aort anevrizma tedavisi fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşın.